Anaokulu yetkilisi Şeniz Çalışkan, “Eğitimin can damarı okul öncesi eğitimdir bu dönemde çocuklarımıza kavramları doğru verebilirsek matematik gibi derslerde ilerde ilköğretim hayatlarında zorluk çekmezler.” dedi.
‘Derdimiz Çocuklarımız’ sloganıyla yola çıktıklarını belirten Çalışkan, “Onların en iyi şekilde eğitimlerini alıp ilköğretim hayatlarına en iyi şekilde geçiş yapmalarını istiyoruz. Bu süreçte velilerimizle birlikte koordineli bir şekilde onların desteğini alarak çalışmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
ÇOCUKLARLA SÜREKLİ BOYAMA DERSLERİ YAPILMAMALIDIR
2003 yılından bu yana eğitimin içinde olduklarını ifade eden Çalışkan, “Eğitimin can damarı okul öncesi eğitimdir bu dönemde çocuklarımıza kavramları doğru verebilirsek matematik gibi derslerde ilerde ilköğretim hayatlarında zorluk çekmezler. Özel paylaşım Anaokulu olarak 5 yaşlara hafta da 3 ders dikkat dersleri koyduk. 4-5-6 yaş grupları bunları yoğun olarak almalıdırlar. Anaokulunda çocuklarla sürekli boyama dersleri yapılmamalıdır. 1. sınıfa başlayan öğrencileri gözlemlediğimizde boyama yapmaktan bıkmış oluyorlar. Bu yüzden akıl oyunları, müzik gibi derslere yönlendirilmelidir. Ders programlarını bizzat kendim yaparak bir hareketli bir hareketsiz dersler koyuyorum. Satranç bizim için önemli bir derstir, matematiksel zekayı geliştirici bir spordur. ” dedi.
HER ÖNÜNE GELEN anaokulu AÇMAMALI
Çocukların kendileri için önemli olduğunu söyleyen Çalışkan, bu yüzden bu öğretmenlerinde alanlarında eğitimli kişiler olmalı gerektiğini vurguladı. Anaokulu açacak kişilere yeterlilik belgesi verilmesi gerektiğini aktaran Çalışkan, “Her önüne gelen anaokulu açmamalı. Ben Uludağ Üniversitesi’nde Montessori Eğitimini aldım ve okulumuzda bu eğitimi uyguluyoruz. Benim hedefim öğretmen yetiştirmek öğretmenlerin oyun oynamalarını, hayal kurmalarını istiyoruz. Öğretmenlerimizin psikolojileri de iyi olmalıdır dışarıdaki özel hayatlarındaki bir olumsuzluğu çocuklarımıza yansıtmamalıdırlar.” diye konuştu.
VELİLER ‘OKULDA NE YAPTIN?’ SORUSUNU SORMAMALILAR
Çocuklarda dil gelişimine vurgu yapan Çalışkan şöyle devam etti:
“Çocuklarda dil gelişimi çok önemlidir. Anaokuluna görevler düştüğü kadar velilerimize de bu konuda çok büyük görevler düşüyor. Özellikle 2-3 yaşlarında dil gelişimi çok önemli, velilerimizin en çok şikayetleri çocuklarımız okulda yaptıklarını anlatmıyorlar demeleri. Veliler bugün ‘okulda ne yaptın?’ sorusu sormamalıdırlar. Çocuğa ‘Okulda ne yaptın sorusu?’ çok yanlış bir sorudur. Bunun yerine kendileri günün nasıl geçtiğini anlatırlarsa çocukta okulda nasıl bir gün geçirdiğini anlatacaktır. Müzik derslerini önemsiyoruz. Çocuklarımızın müzik ritimlerini öğrenmelerini, farklı müzik aletleri görmelerini çalmalarını sağlıyoruz. Okulumuzda piyano başta olmak üzere birçok müzik aleti bulunmaktadır. Etüd sınıflarımızda çarpım tablosunu rap müzikle öğretiyoruz ve dersler o kadar eğlenceli geçiyor ki. Anaokulumuzda da bu sistemi uygulamak istiyoruz. Okulumuzda çocuklarımızın programlı yaşamalarını istiyoruz. Kütüphane haftasında bizim zamanımızda ansiklopediler vardı daha halen kütüphanemizde o kitaplar mevcut o eski ansiklopedileri çocuklarımıza gösterdik ve o kitapların kokusunu bile duymaları onlara çok şeyler katıyor. Başarın tesadüf değildir. Çocuklar emek ister biz öğretmenlerimizle birlikte bıkmadan usanmadan, severek, oynayarak, gülerek, eğlenerek çocuklarımızı ilköğretim hayatlarına hazırlanmalarını istiyoruz.”
‘Derdimiz Çocuklarımız’ sloganıyla yola çıktıklarını belirten Çalışkan, “Onların en iyi şekilde eğitimlerini alıp ilköğretim hayatlarına en iyi şekilde geçiş yapmalarını istiyoruz. Bu süreçte velilerimizle birlikte koordineli bir şekilde onların desteğini alarak çalışmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
ÇOCUKLARLA SÜREKLİ BOYAMA DERSLERİ YAPILMAMALIDIR
2003 yılından bu yana eğitimin içinde olduklarını ifade eden Çalışkan, “Eğitimin can damarı okul öncesi eğitimdir bu dönemde çocuklarımıza kavramları doğru verebilirsek matematik gibi derslerde ilerde ilköğretim hayatlarında zorluk çekmezler. Özel paylaşım Anaokulu olarak 5 yaşlara hafta da 3 ders dikkat dersleri koyduk. 4-5-6 yaş grupları bunları yoğun olarak almalıdırlar. Anaokulunda çocuklarla sürekli boyama dersleri yapılmamalıdır. 1. sınıfa başlayan öğrencileri gözlemlediğimizde boyama yapmaktan bıkmış oluyorlar. Bu yüzden akıl oyunları, müzik gibi derslere yönlendirilmelidir. Ders programlarını bizzat kendim yaparak bir hareketli bir hareketsiz dersler koyuyorum. Satranç bizim için önemli bir derstir, matematiksel zekayı geliştirici bir spordur. ” dedi.
HER ÖNÜNE GELEN anaokulu AÇMAMALI
Çocukların kendileri için önemli olduğunu söyleyen Çalışkan, bu yüzden bu öğretmenlerinde alanlarında eğitimli kişiler olmalı gerektiğini vurguladı. Anaokulu açacak kişilere yeterlilik belgesi verilmesi gerektiğini aktaran Çalışkan, “Her önüne gelen anaokulu açmamalı. Ben Uludağ Üniversitesi’nde Montessori Eğitimini aldım ve okulumuzda bu eğitimi uyguluyoruz. Benim hedefim öğretmen yetiştirmek öğretmenlerin oyun oynamalarını, hayal kurmalarını istiyoruz. Öğretmenlerimizin psikolojileri de iyi olmalıdır dışarıdaki özel hayatlarındaki bir olumsuzluğu çocuklarımıza yansıtmamalıdırlar.” diye konuştu.
VELİLER ‘OKULDA NE YAPTIN?’ SORUSUNU SORMAMALILAR
Çocuklarda dil gelişimine vurgu yapan Çalışkan şöyle devam etti:
“Çocuklarda dil gelişimi çok önemlidir. Anaokuluna görevler düştüğü kadar velilerimize de bu konuda çok büyük görevler düşüyor. Özellikle 2-3 yaşlarında dil gelişimi çok önemli, velilerimizin en çok şikayetleri çocuklarımız okulda yaptıklarını anlatmıyorlar demeleri. Veliler bugün ‘okulda ne yaptın?’ sorusu sormamalıdırlar. Çocuğa ‘Okulda ne yaptın sorusu?’ çok yanlış bir sorudur. Bunun yerine kendileri günün nasıl geçtiğini anlatırlarsa çocukta okulda nasıl bir gün geçirdiğini anlatacaktır. Müzik derslerini önemsiyoruz. Çocuklarımızın müzik ritimlerini öğrenmelerini, farklı müzik aletleri görmelerini çalmalarını sağlıyoruz. Okulumuzda piyano başta olmak üzere birçok müzik aleti bulunmaktadır. Etüd sınıflarımızda çarpım tablosunu rap müzikle öğretiyoruz ve dersler o kadar eğlenceli geçiyor ki. Anaokulumuzda da bu sistemi uygulamak istiyoruz. Okulumuzda çocuklarımızın programlı yaşamalarını istiyoruz. Kütüphane haftasında bizim zamanımızda ansiklopediler vardı daha halen kütüphanemizde o kitaplar mevcut o eski ansiklopedileri çocuklarımıza gösterdik ve o kitapların kokusunu bile duymaları onlara çok şeyler katıyor. Başarın tesadüf değildir. Çocuklar emek ister biz öğretmenlerimizle birlikte bıkmadan usanmadan, severek, oynayarak, gülerek, eğlenerek çocuklarımızı ilköğretim hayatlarına hazırlanmalarını istiyoruz.”