Bu özel röportajda, 2-6 yaş arasındaki çocukların gelişimsel ihtiyaçlarına odaklanan deneyimli bir okul öncesi eğitmeni Ceyda Nur Sözer ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kendisi, hem özel hem de devlet okullarında edindiği tecrübeleri ve çocukların gelişim süreçlerine dair önemli bilgileri bizlerle paylaşıyor.
1-Eğitmenlik yolculuğunuz nasıl başladı ve bu alana yönelmenizin özel bir sebebi var mı?
Cevap: Eğitmenlik serüvenim, çocukların gelişim süreçlerine olan merakım ve onlara en iyi şekilde rehberlik etme isteğimle başladı. Hem özel hem de devlet kurumlarında çalışarak, farklı eğitim yaklaşımlarını deneyimleme fırsatım oldu. Özellikle bu yaş grubunda, çocukların gelişimine tanıklık etmek ve onlara doğru rehberlik etmek bana büyük bir tatmin veriyor.
2- 2-6 yaş grubu çocuklarla çalışırken hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?
Cevap: Bu yaş grubunda çocukların öğrenme süreçleri oyun temelli ve deneyimsel oluyor. Drama, yaratıcılığı teşvik eden önemli bir yöntem. Bu sayede çocuklar, hem dil gelişimlerinde hem de sosyal becerilerinde büyük ilerlemeler kaydediyorlar. Aynı zamanda, onlara kendilerini özgürce ifade edebilecekleri alanlar yaratmak da önemli. Drama derslerimde de bu yöntemleri sıkça kullanıyorum.
3- Hem özel hem de devlet okullarında çalıştığınızı belirttiniz. Bu iki eğitim kurumunu nasıl karşılaştırırsınız?
Cevap: Her iki kurumun da kendine has avantajları ve zorlukları var. Özel okullarda genellikle kaynaklar daha fazla ve programlar daha esnek olabiliyor. Ancak devlet okulları, daha geniş bir kitleye hitap etme açısından önemli bir görev üstleniyor. Her iki kurumda da çocukların gelişimine katkı sağlayabilecek yöntemler geliştirmek mümkün.
4- Çocuk gelişimi ve eğitiminde hangi alanlara daha fazla odaklanıyorsunuz?
Cevap: Özellikle drama ve yaratıcı oyunlar, çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyen en önemli araçlar. Bunun yanı sıra, dil gelişimi ve grup içi etkileşimlerini de göz önünde bulunduruyorum. Çocukların kendilerini özgürce ifade edebilmeleri, kendilerine olan güvenlerini artırıyor ve bu da akademik başarılarına olumlu yansıyor.
5- Neden oyun temelli eğitim?
Cevap: Oyun, çocuklar için kendini ifade etme aracıdır. Çocuklar, 5-6 yaşlarına geldiklerinde bile anne veya babalarıyla özdeşim kurarken bu bağı oyunla pekiştirirler. Bu süreçte, oyun onların kendine bir cinsel kimlik oluşturmasında da yardımcı olur. Okul öncesi dönemde oyun oynamak bu kadar önemliyken neden bu yöntemi eğitimde kullanmayalım? Oyun başlı başına bir eğitim aracı olarak kullanılmaktan ziyade, çocuklara bir pekiştireç olarak sunulabilir. Böylece hem eğitici hem de eğlenceli bir öğrenme deneyimi sağlanmış olur.
6- Gelecekte bu alanda nasıl ilerlemeyi düşünüyorsunuz?
Cevap: Şu anda eğitimime devam ediyorum ve çocuk gelişimi alanında daha derinlemesine bir uzmanlık kazanmayı hedefliyorum. Özellikle okul öncesi dönemde yaratıcı drama ve sosyal duygusal gelişim üzerine çalışmalar yapmayı planlıyorum.
Kapanış
Ceyda Nur Sözer, çocuk gelişimi üzerine yaptığı çalışmalarla eğitim dünyasında adından söz ettiren bir isim olma yolunda ilerliyor. Hem özel hem de devlet kurumlarındaki deneyimleriyle, çocukların gelişiminde drama ve oyun temelli yaklaşımlarını paylaştığı için kendisine teşekkür ederiz.İnstagram hesabı: Ceyda Nur Sözer